Başlıklar
İşe İade Davası
İşçi ve işveren ilişkisinin sağlıklı ve sorunsuz bir biçimde seyretmesi adına düzenlemelerde bulunan, kurallar ve yasaklar koyan İş Hukuku, iktisadi yaşamın aktörleri olan işçi ve işverenin haklarını korur. İşe iade davası, İş Hukuku ve İş Kanunu’nun bu koruma refleksinin işçi lehine tezahürüdür. İşe iade davası ile birlikte işverenlerin keyfi surette işçi çıkarmasının önüne geçilmektedir. İşveren, iş akdinin diğer tarafı olan işçisini işten çıkaracağı zaman yalnızca İş Kanunu’nda ifade edilen şekle uygun biçimde çıkarabilir. Aksi takdirde işçi, kendisine tanınan yasal hakların işletilmesi için gerekli başvurularda bulunarak işe iade davası açabilir ve işine tekrar başlama talebinde bulunabilir.
İşe İade Davası Nasıl Açılır?
İşe iade davası açılabilmesi için arabulucu yoluna başvurma şartı getirilmiştir. 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe konan bu düzenleme ile işçilerin doğrudan işe iade davası açmasının önüne geçilmiş, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve işçi – işveren uyuşmazlıklarını yargıya intikal etmeden çözüme kavuşturabilmek adına arabulucluuk faaliyeti dava şartı olarak düzenlenmiştir. Arabuluculuk faaliyeti neticesinde mevcut uyuşmazlık çözümlenmez ise, işe iade davası açılabilir.
Dava, yazılı şekle tabi dava dilekçesinin, görevli ve yetkili mahkemeye yasal süresi içerisinde müracaat etmek suretiyle açılır. Dilekçenin, mevcut uyuşmazlığı kapsamlı ve net biçimde ihtiva edecek nitelikte hazırlanması, sürecin henüz başında taraf lehine sonuç doğuracaktır. Bu itibarla gerek dava dilekçesinin hazırlanması gerekse davanın takibi hususunda deneyimli bir iş hukuku avukatı ile iletişim kurmak ve kendisinden hukuki yardım almak, hak ve menfaat kaybı yaşanmaması adına önemlidir.
İşe iade davası, işçi tarafından açılabileceği gibi işçinin vekalet verdiği iş hukuku avukatı tarafından da açılabilir. İşçinin, bu davayı açabilmesi için aşağıda ifade edilen koşulları sağlıyor olması, bir diğer ifade ile iş güvencesi koruması altında bulunması gereklidir. İş güvencesi hükümlerinden faydalanılabilmesi içinse, sıralanan koşulların sağlanması elzemdir:
- İş yeri, 30 ve üzeri işçinin çalıştığı bir yer olmalıdır.
- İşçi, belirsiz süreli çalışıyor olmalıdır.
- İşçi, 6 ay veya daha fazla kıdeme sahip olmalıdır.
İşe İade Davası Ne Kadar Sürer?
İşe iade davası süresi; iş akdinin feshinin bildirilmesini takiben 1 aylık hak düşürücü süre içinde arabulucuya başvurma ile birlikte başlar ve yargılamanın başlamasıyla beraber 2 ay içinde yargılama tamamlanır. Zira bu dava, diğer birçok davada olduğu gibi kanun koyucunun süre öngörmediği bir dava değildir. Kanun koyucu, işe iade talepli davanın 2 ayda sonuçlandırılması gerektiğini ifade etmiş ve 1 aylık temyiz süresi öngörmüştür. Yargıtay, kendisine gelen dosyayı 2 ay içerisinde denetlemekle yükümlüdür.
İşe İade Davasının Sonuçları
İşe iade talepli davada yargılamayı yürüten mahkeme, iş akdi feshinin geçersiz olduğuna kanaat ettiği takdirde işçinin işine iade olunması kararını verir. Bu karar, iş akdi sanki hiç feshedilmemiş gibi sonuç doğurur. Yasa, söz konusu dava için ifade ettiği 4 aylık süreyi referans alarak işçinin davayı kazanması halinde bu 4 aylık süre için ücret ödenmesini hüküm altına almıştır. Mahkemece verilen işe iade kararı, mutlak surette uygulanması gereken bir karar olmayıp işverenin bu karara husumet etme hakkı bulunur. İşveren, yasada düzenlenen tazminat tutarını ödemek suretiyle işe iade kararına muhalefet edebilir ve işçiyi işe almaktan kaçınabilir.
İşe İade Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İşe iade davasında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri gereğince basit yargılama usulü uygulanır. Bu davalarda görevli mahkeme iş mahkemeleri olup yetkili mahkeme ise işçinin veya işverenin yerleşim yeri mahkemesidir.
İşe İade Davasında Hukuki Yardım
İşe iade düzenlemesi ile birlikte işverenlerin fesih hakkına önemli ölçüde kısıtlama getirilmiştir. İş Kanunu düzenlemeleri işe korunan işçi hakları bu noktada tezahür etmekte ve işverenlerin keyif olarak işçi çıkarmasının önüne geçilmektedir. İşe iade süreci son derece hassas yürütülmesi gereken bir süreci ihtiva eder. Makale genelinden de anlaşılacağı üzere işe iade prosedürü işletilirken birçok işlemde ve başvuruda bulunmak gerekir.
Söz konusu işlemlerde hataya veya ihmale düşmek, yasal sürelerde hata yapmak, ispat durumu ve feshin geçerliliği hususunda gerekli iddiaları hukuka uygun şekilde öne sürmemek çok ciddi hak kayıpları yaşanmasına ve telafisi güç zararlara maruz kalınmasına neden olabilir. Bu itibarla sürecin, uzman bir iş hukuku avukatı nezaretinde yürütülmesi, lehte sonuç elde edilebilmesi adına mühimdir.