![Tazminat Davası](https://kilichukuk.com.tr/wp-content/uploads/2022/02/Tazminat-Davasi-750x465.jpg)
Başlıklar
Tazminat Davası
Tazminat davası, meydana gelen maddi veya manevi nitelikli zararın giderilmesi için zarar ile orantılı belirlenen paranın ödenmesi talepli dava şeklinde ifade edilebilir. Manevi tazminat davası ve maddi tazminat davası olmak üzere iki farklı şekilde tezahür eden tazminat davası, hukuka aykırı olmak suretiyle bir kimsenin; kişilik haklarına, mal varlığına, vücut bütünlüğüne saldırılması ve saldır ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunması halinde açılan davadır. Söz konusu dava, yalnızca ifade edilen hukuka aykırı saldırılar sebebiyle meydana gelen zararlar neticesinde değil, şartlarını karşılamak suretiyle daha pek çok zarar için açılabilir.
Manevi Tazminat Davası
Hukuka aykırı bir eylem nedeniyle üzüntü, elem, keder ve hüzün duyan kişi, yaşadığı manevi zararın giderilmesi adına manevi tazminat davası açabilir. Bu dava ile kişi, maruz kaldığı manevi zararın maddi bir edimle tazmin edilmesini talep eder. Türk Borçlar Kanunu md.56’da düzenleme altına alınan manevi tazminat davasında hâkim, takdir hakkını haizdir. Buna göre hâkim, somut olayın özelliklerini ve koşullarını değerlendirerek zarar gören kişiye manevi tazminat ödenmesi hararını verebilir.
TBK md.58 hükmü ise, kişilik haklarının zedelenmesinden doğan manevi tazminat davasını düzenlemiştir. İlgili madde gereğince kişilik haklarına zarar getirilen kişi, manevi tazminat kapsamında para talebi ile birlikte özür yazısı yayınlanmasını da talep edebilir. Manevi tazminat talebini değerlendiren mahkeme, somut olay ve yaşanan zarar ile orantılı bir miktar paraya hüküm verebileceği gibi tazminat talebinde bulunan kişi lehine, saldırıyı gerçekleştireni kınayan bir karar verebilir ve kararın yayınlanmasına hükmedebilir.
Maddi Tazminat Davası
Haksız fiilden ötürü maddi tazminat davası açılabilecek hallerin düzenlendiği TBK md.49 hükmü gereğince; kusurlu olma şartıyla, hukuka uygunluk teşkil etmeyen eylem ile bir başkasına zarar verilmişse, zararda bulunan kişi zararı gidermekle yükümlüdür. Maddi tazminat davasına konu edilebilecek zararlar yalnızca hukuka aykırı fiillerle değil, aynı zamanda ahlaka aykırı ve kusurlu olarak zarar verilmesi durumunda da maddi tazminat talebi ileri sürülebilir. TBK, zarar gören kişinin, mevcut zararını ve zararın karşı tarafın kusuru nedeniyle meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini ifade eder.
Tazminat Davası Nasıl Açılır?
Tazminat davası açmak isteyen kişi, tazminat talepli dava dilekçesini görevli ve yetkili mahkemeye ibraz etmek suretiyle açabilir. Davada görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olacağı, tazminat talebine konu edilen olayın koşullarına ve özelliklerine göre değişmektedir. Fakat, tazminat davalarında görevli mahkeme genellikle Asliye Hukuk Mahkemesidir. Zarar gören kişinin yerleşim yeri mahkemesi ise genel yetkili mahkemedir. Tazminat davası ile talep edilen tazminat miktarının, somut olay ile orantılı ve adilane tespit edilebilmesi, hak ve menfaat kaybı yaşanmaması adına uzman tazminat avukatından hukuki yardım almak, kişi lehine sonuç verecektir.
Tazminat Davası Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Yazılı bir dilekçe ile açılan tazminat davasında müspet netice elde edilebilmesi için dilekçenin hukuki açıdan muntazam biçimde hazırlanması önemlidir. Hazırlanacak dava dilekçesinde yer alması gereken unsurlar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.119’da ifade edilmiş olup şu şekildedir:
- Dava mahkemesi ismi en üste yazılır,
- Davacının adı, soyadı ve adresi bilgisi,
- Davacının T.C. kimlik numarası,
- Kişi, yasal temsilcisi ya da vekil ile temsil olunuyorsa bu kişilere ilişkin isim, soy isim ve adres bilgileri,
- Talep edilen tazminat miktarı,
- Tazminat hakkına neden olan fiil, olay,
- Tazminat hakkını doğuran fiil veya olayın ispat edilmesinde kullanılacak deliller,
- Hukuki sebepler.
Tazminat Davası Süresi
Tazminat davası süresi, işbu davayı açan kişilerce merak edilen hususlardandır. Dava süresi, davaya konu teşkil eden olay, eylem başta olmak üzere; davada dinlenecek tanık sayısı, haksız fiil sebebiyle maluliyet meydana gelmişse ve maluliyetinin tespiti yapılması, bilirkişi raporuna başvurulması, görevli ve yetkili mahkemenin iş yükü ve davanın deneyimli bir tazminat avukatı nezaretinde yürütülüp yürütülmeyeceği gibi birçok kalem etki eder.
Hâkim tarafından hakkaniyet ilkesine bağlı kalınarak tespit edilecek tazminat miktarının gerek davacı gerekse davalı adına adilane bir karar elde edilebilmesi adına sürecin avukat yardımı ile yürütülmesi önemlidir. Aksi takdirde, sürecin ihtiva ettiği işlemlerde hataya ve ihmale düşülmesi ya da çeşitli nedenlerden ötürü telafisi mümkün olmayan hak kayıplarının yaşanması kuvvetle muhtemeldir.