
Haklı fesih genel olarak bir iş yerinde iş verenin ya da işçinin haklı sebeplere dayalı olarak iş sözleşmesini fesh etmesi anlamına gelmektedir. İş sözleşmesinin haklı nedenler ile fesh edilmesi İş Kanunu’nun 25/II-d maddesi kapsamında detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Söz konusu iş sözleşmesinin şekil ve şartları şu şekildedir:
İşçinin iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25. maddesi kapsamında feshinin şekli olarak da incelenmesi gerekmektedir. İş Kanunu 26. maddesinde bu hususta açık düzenlemeye yer verilmiştir. Düzenlemeye göre ahlak ve iyi niyet kurallarına göre fesih hakkının davranışın öğrenildiği tarihten itibaren altı iş günü ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıllık süre içerisinde kullanılması gerekmektedir. Bu nokta da belirtmek isteriz ki çalışanın eylemi nedeniyle maddi menfaat temin etmesi halinde bir yıllık süre uygulanmayacaktır. Uygulamada altı iş günü süresi eylemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren uygulanması gerektiği yönünde davacı iddiaları söz konusu olmakta ise de bu süre, iş sözleşmesini feshe yetkili kişi ya da kurulun öğrenmesinden itibaren başlamaktadır. Anılan süreye riayet edilmeksizin yapılan fesihlerde işçinin tazminat hakkı saklıdır.
İş Sözleşmesinin Haklı Nedenler ile Fesh Edilmesi
İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshi öncesinde savunmasının alınıp alınmasının işveren tarafından yapılan feshin haklılığına sirayet edip etmeyeceği de zaman zaman gündeme gelmektedir. Ancak bu noktada belirtilmelidir ki çalışanın davranışına bağlı olan hallerde fesih öncesinde çalışanın savunmasının alınması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Nitekim konuya ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/28161 E., 2018/17404 K. ve 03.10.2018 tarihli ilamında;
“…İşverenin İş. K. 25/2’ye göre haklı nedenle derhal feshi dairemizce de haklı ve orantılı görüldüğü için, fesihten önce işçinin savunmasının alınmaması hususu, yukarıdaki açıklamalar ve dairemiz kararları kapsamında feshin haklılığını etkilemez. Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve 4857 sayılı iş yasasının 20/3 ve 6100 sayılı HMK.’un 373. maddeleri uyarınca dairemizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…”
Bildirimsiz İş Sözleşmesinin Feshi
Sağlık
- İşçinin Kusurlu Davranışı Sonucu Hastalanması veya Sakatlanması
İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması.
- İşçinin Tedavi Edilemeyecek Hastalığa Tutulması
İşçinin tedavi edilemeyecek nitelikte hastalığa tutulduğunun ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun sağlık kurulunca saptanması durumunda işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak feshetme hakkı bulunmaktadır.
- İşçinin Kusuru Bulunmaksızın Hastalık veya Kazaya Uğraması, Gebelik ve Doğum Nedeniyle Devamsızlıkta Bulunması.
Ahlaka Uymayan Durumlar
1.İşçinin İşvereni Yanıltması
İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıf veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürmesi
- İşçinin Namus ve Şerefe Dokunacak Davranışlarda Bulunması
İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması.
- İşçinin Bir Başka İşçiye Cinsel Tacizde Bulunması
İşçinin işyerindeki herhangi bir işçiye cinsel tacizde bulunması durumunda işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak feshetme hakkı bulunmaktadır.